24 Temmuz 2011 Pazar

üç geçmiş bir geleceği götürür...

yeni bir sayfa açmak klişesini denediğiniz hayat evresinde genelde başınıza gelen bir durumdur bu.

tam herşeyi yoluna koyduğunuzu düşünürsünüz, herşey harikadır. hatta normalden öte iyidir. son bilmem kaç yıldır böyle iyi hissetmemiş, böyle güzel zamanlar geçirmemişsinizdir.

hatta içten içe korkarsınız bu kadar sorunsuz olamaz diye.

işte o anda birden bire sizin zihninizin derinliklerinde kaybolmuş geçmişinizin saçmasapan -bu muhtemelen aklınızın ucundan bile geçmeyen bir cümleniz/hareketiniz olacaktır- bir parçası o yolunda giden şeylerin bir anda boka sarmasına sebep olabilir.

aslında ne olduğunu anlamadan, kendinizi daha önce yapmış olduğunuz ve alakasız bir durum için savunmak zorunda kalabilirsiniz. savunmanız gerektiğinden de emin değilsinizdir aslında... ama evet öyle bir bok yemişim ne yapabilirim ki artık diye de düşünürsünüz.

suçlu musunuzdur gerçekten ? daha önceki davranışlarınızın doğru veya yanlış olması neyi değiştirir ki şu anda doğrusunu yapabiliyorsanız ?

ya birgün bu doğrunuzu da başka birinin sorgulayacağı duruma düşerseniz ?
kaç süzgeçten geçirebilirsiniz ki her davranışınızı ? o an ileride hesaplanmadan karşınıza çıkmış fırsatları değerlendirerek oturttuğunuz düzeninizi yitirebilme tehlikesiyle burun buruna gelebilirsiniz...

bu korkutucu gerçekten.
çok düşünmemeli galiba. ben bugünki adamım. dün yaptığım şeylerin hata veya doğru olduğunu nereden bilebilirim ?

yarın çıkan şeyler bunu belirlerken yani...

neyse.