22 Mayıs 2013 Çarşamba

hadi bir şeyler yapalım.

Mutlu olmak için hayatınızdan neleri feda ederdiniz ?

Bu şekilde düşünmüyoruz genelde. Mutlu olmak için hayatımıza katmak istediğimiz bir sürü şey var. Ama feda etmeyi aklımızdan bile geçirmeyiz.

"Böyle sevgilim olsun yüz bin lira borcum olsun." şeklinde bir feda edişten bahsetmiyorum.

Mutlu olmak için feda etmediğiniz her şey aslında vazgeçemediğiniz her şey olabilir pekala.

Dolaylı olarak düşünecek olursak, daha sağlıklı, daha dinç, daha ince olmak için koşmanız, yüzmeniz, hareket etmeniz gerekir. 

Ama kıçınızı yayıp oturma alışkanlığınızı feda etmezseniz bunlara sahip olamayacaksınız.

Aşk yaşamak sizi mutlu edecek. -bu çoğunuz için geçerli olmayabilir ama olması gereken budur, bazılarımız aşkı eziyete çevirmeyi seviyor- Peki kıçınızı kaldırıp evden çıkmazsanız, nasıl tanışacaksınız ki onunla ? 

Herhangi bir yerde olabilir. Film klişesi tanışmalarını bile yaşayabilirsiniz belki, o marketten çıkıyordur siz öküzleme yürüyorsunuzdur. Bir anda çarpışırsınız. Belki bir değişiklik olur bu kez "uff npysn be slk" cevabı almazsınız ? Belki özür dilersiniz ondan ve birlikte toplarsınız dökülen saçılanı, belki öyle pek sevmediğiniz halde "kahve içelim mi?" diye çıkıverir ağzınızdan ve o da "harika olur" diye gülümseyiverir...

Çok iyimser biri sayılmam ama geçmişe baktığımda hayatıma tesadüflerle girmiş onlarca güzel insan görüyorum. O tesadüfleri de benim hareketlerim belirledi. 

Son üç aydır uzun süredir yapmadığım bir şeyi yapıyorum. Deli gibi bisiklete biniyorum. Beni tanıyanlar bilirler bisiklete öyle sakin sakin binemem (:. Ormanlara gidiyorum, dağlardan tepelerden iniyorum kendime parkurlar arıyorum. Son üç haftadır da koşmaya başladım. İşle, insanlarla ilgili sıkıntılarımı kısa tutup, kendime zaman ayırıyorum. 

Bir dağ bisikleti yarışına katılacağım, 30-39 yaş Masters kategorisine girebileceğimi okuduğumda bir tuhaf hissettim ne yalan söyleyeyim. 30-39 yaş grubuna giriyorum artık. Yarışı kazanmayı umursamıyorum sadece bitirmek hedefim. Ama derece fikri heyecanlandırıyor. (:

Etrafınızda böyle hareketi seven insanlar varsa onlardan tavsiye isteyin, mutlaka yapın birşeyler. Bütün hayatınızı değiştireceğine söz veremem ama daha iyi hissedeceğinizi biliyorum.

5 km koşup hala koşmaya devam edebileceğinizi bilmenin hissiyatı harika olacak. Bu sonra katlanabilir 10 km, 15 km, 21 km 42 km olur belki... Forrest Gump olmanızı beklemiyorum. -ama koşmak onun hayatını değiştirmemiş miydi?-

Bisiklet ya da koşmak, sabahın erken bir saatinde ya da akşam üstü güneşin doğuşunu/batışını izlemek, kulağınızda the national, the black keys ya da coldplay ile kendi sınırlarınızı aşmanın verdiği his...

Mutlu olmak için rahatınızdan ödün verdiğinizde, aslında gerçekten rahat olmadığınızı, feda ettiğiniz şeyler olmadığını göreceksiniz.

Kendinize sürekli bahaneler bulmayın, "hava çok sıcak", ya da "çok soğuk", ya da "yağmur yağıyor" bahanelerinin ardına saklanmayın. Çıkın dışarı...

Koşun.
Sürün.
Gülümseyin. (:

2 yorum:

  1. bundan sonra bana gelenlere bisiklet sür dicem. sürmezlerse bu yazını göstercem.

    YanıtlaSil